Fethiye Müftülüğü tarafından işletilmek üzere yeni Caminin yol kenarına yapılan “Yolcu Büfe” 2014 yılında kendilerinin kontrolünde olan kişilerden teklif alarak içindeki işletmeciye teklif usulü ile kiraya verilmişti. Şimdi yine şeffaflıktan, haktan hukuktan uzak bir şekilde Yolcu Büfenin işletim süreni kapalı kapılar ve masa başında üç yıl daha uzattıklarını halktan öğrendik. Bunun üzerine müfettiş geldiği ve kişilerin ifadesine başvurduğunu raporun beklediğini üzüntü ile öğrendik. Bizim atalarımız boşuna söz söylememiş; “İmam yellenir ise cemaat ne yapar diye” haktan hukuktan bahseden Müftülük, tüh bitmemiş yetim hakkı diye hutbelerden vaaz veren din ve diyanetin temsilciliğini yapan kurum idarecileri böyle yaparsa diğer, daire amirleri veya sorumluları ne yapar sizce?. Son zamanların meşhur sözü hiçbir olmasa bile bir şey olmuş olur. Şeffaflıktan kaçınılan bir yerde mutlaka insan zan altında kalır!…. Bir an önce şeffaflığa dönülerek yapılan yanlıştan çıkılmalıdır. Kamuoyu vicdanı rahatlatılmalıdır. Yolcu sahiplerine verilen süre ihale ve açık teklif üzeri ile yenilenmelidir.
Fethiye’nin Eski Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu zamanında yeni cami yanındaki alana yaptırdığı büfe halen konuşmaya devam ediyor. Kadıoğlu zamanında veriş şekli günlerce kamuoyunda konuşulmuştu. Çünkü devlet sırrı gibi el altından kendilerine yakın olan kişilerden veya şirketlerden göstermelik teklif alınarak şuandaki kiracının önünün açılmasını sağladıkları konulmuştu. Aradan geçen 5 yıl sonunda niye konuşulmaya devam ediyor. Yine kimseye duyurmadan içindeki kiracıya süre uzatımına gittikleri öğrenildi. Ama bu kez yeni müftü yaptığı kiralama işlemini kimseye duyurmadan yaptığı öğrenildi. 3 yıl daha yolcu büfeye yol verilmiş oluyor. Ama olayın üzerine gelen müfettiş şimdi olayın detaylarını alarak bir rapor hazırlamaya başladığını öğrendik. Büfe hakkında her mecrada konuşan vatandaş, halk ve cemaat, ama unutulan şu ki; “Büfenin bu yollar ile verilmesinden cami cemaati dahil olmak üzere kamuoyu rahatsız. Bize her konuda vaaz veren kişiler neden şeffaflığı düşünmüyor. Rekabet ortamının oluşmasına neden yardımcı olmuyorlar.
Belki bir müslüman evladı daha fazla verecek. Neden gazeteler, televizyonlar, radyolar veya bir yerlere asılmıyor?. Burada nutuk atmak iyide, iş işleyişe gelinde din görevlisi olarak hak, hukuk dersi verenlerin kendileri, tüy bitmemiş yetim hakkına riayet etmediğini gözlemliyoruz. Buralar çalışanların her konuda dikkatli olması gerekiyor. Yediklerine, içtiklerine, hal ve hareketlerine, yürüyüşlerine , konuşmalarına yani kısacası toplum yönünden görülecek her türlü davranışlarına dikkat ederek hayatlarını sürdürmeleri lazım. Geçmiş dönemlerde öğretmen ve imamlara güven çok fazla duyurdu. İşte böyle yapıla yapıla güvenlerini unutturdular. Artık neredeyse imamlarını yaşam şekilleri ve davranışları cemaate güven vermediği için arkalarına gelip namaz kılan cemadatta azaldı. Bir büfe deyip geçmeyin, bir davranış veya konuşma deyip geçmeyin bunların hepsinin toplamı size olan güveni veya güvensizliği ortaya koyuyor. Bu büfenin şeffaf bir şekilde ihale edilmesi gerekir. Süresi doldu ise tekrar ihale koşulları veya teklif alma ortamı oluşturulmalı oluşturularak yapılmalıdır. Yoksa atalarımız dedi gibi “imam yellenir ise cemaat ne yapar” bu sözü kimse unutmasın derler. Birde bu tür uygulamalar her zaman insanları zan altında bırakır. Mutlaka bir menfaat oluştuğu kanaati oluşur. Bu vebal altında kalmak istemeyen her yetkili mutlaka yaptığı her işi önce hesap verebilir şekilde şeffaflıkla yapması gerektiğine inanıyoruz” dediler. Müftü Vekili Şaban beyi aradık” Kendisi bir toplantıda olduğunu Müftü beyin bu konulara daha vakıf olduğunu söyledi. Ben mesut Bölük olarak sayın Müftümüz Hamdi Uzunharman’ı aradım neden tek taraflı olarak sürenin uzatıldığını ve şeffaflıktan yoksun bir şekilde süre uzatımını yaptınız diye sordu. Müftümüz Hamdi Uzunharman’da müfettişin gelip rapor tutuğunu onun raporunu beklemenin faydalı olacağını beyan etti. Bizde doğru tarafsız haber yapmak için tarafları da aradık. Sayın yetkililer bizlerde Ege Gazetesi olarak şeffaflıktan yanayız. Her zaman söylediğimiz gibi kimse ile husumetimiz yok. Tek işimiz kamuoyunu aydınlatmaktır. Herkesi nerede ne oluyorsa doğrusunu ulaştırma gayreti içindeyiz. Birilerinin hoşuna gitmese de biz doğru gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda durmak yok, doğru, tarafsız bir şekilde yılmadan okuyucularımıza aktarmaya devam edeceğiz.
Haber ve Foto Mesut BÖLÜK.