AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, 16 Nisan’da yapılacak Anayasa değişikliği ve cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili referandum öncesinde, seçim bölgesi olan Muğla’ya geldi. Muğla’nın tüm ilçelerini gezerek ziyaret ve incelemelerde bulunan Öztürk, her güne bir ilçeyi ayırdı.
Son olarak Yatağan’ı ziyaret eden Öztürk, Yatağan ilçesine bağlı Madenler Mahallesi’nde yapımı süren TOKİ inşaatını gezdi. İnşaat hakkında ilgililerden bilgiler alan Öztürk, 285 hanenin yapımında çalışan işçilerle öğle yemeği yedi. Burada işçilerin sorunlarını dinleyen Öztürk, 16 Nisan’da neden “Evet” diyeceklerini anlattı.
Öztürk, daha sonra beraberinde AK Parti İlçe Başkanı Ali Tekin ve beraberindeki partililerle, Turgut Mahallesi’ne hareket etti. Burada vatandaşlarla bir araya gelen Öztürk, Turgutlularla sohbet etti.
Turgut’un ardından Yatağan Devlet Hastanesi’ne gelen Öztürk ve beraberindekiler, hastalara “Geçmiş olsun” dileklerinde bulunarak, sağlık çalışanlarının taleplerini dinledi.
Girme Barajında İnceleme
Daha sonra Yatağan Orman İşletme Müdürlüğü toplantı salonunda mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Öztürk, özellikle kırsal mahallelerde yaşanan sıkıntılar hakkında muhtarlardan bilgiler aldı. Muhtarların belirttiği eksiklikleri ve talepleri not alan Öztürk, konunun takipçisi olacağını söyledi.
Öztürk, Yatağan ilçesine yapımı süren öğrenci yurdu ve Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nin inşaatlarını inceledi. Binalar hakkında yetkililerden ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Baykal’dan bilgiler alan Öztürk, Yatağan’daki hizmetlerin bunlarla sınırlı kalmayacağının da müjdesini verdi.
Son olarak Bağyaka Mahallesi’ne yapımı süren ve bölgenin en önemli projelerinden birisi olan Girme Barajı’na giden Öztürk, Girme Barajı hakkında ilgililerden bilgi aldı. Öztürk, Girme Barajı’nın bölgenin en önemli sulama barajlarından biri olacağını belirterek, inşaatın tamamlanmasıyla buranın milli ekonomiye milyonlarca liralık bir katkı sağlayacağını ve bölgedeki tarımsal faaliyetlerin daha verimli hale geleceğini savundu.
Muğla’daki TOKİ Projeleri
Ziyaret ve incelemelerin ardından muhabirimize açıklamalarda bulunan Öztürk, Yatağan’daki TOKİ’nin yapılmasında emeklerinin bulunduğunu belirterek, “TOKİ başkanımızla görüştük muhtemelen Muğla’ya bir temel atamaya getireceğiz. Buranın bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştik. İyi ki gelmişiz. İstiyoruz ki TOKİ binaların sayısı artsın. Sonuç itibariyle Muğla’da şuan bir evin fiyatı 450 bin 500 bin lira. Bizim yapacağımız ve yaptığımız bin 200’e yakın inşaatımız var. Yatağan’daki TOKİ bittiği zaman, Muğla’da 7 bine yakın TOKİ’den ev almak için bekleyen insanlarımız var. Bu insanların partisi yok. Yani herkesin bir partisi var. Amaç AK Partilileri ev sahibi yapmak değil. AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi fark etmez. Asıl amaç vatandaşlarımızın başını sokabileceği kapısını açıp içeri girebileceği güvenli bir şekilde ortamda çoluğunu çocuğunu yetiştirebileceği bir ev sahibi yapmak” diye konuştu.
Öztürk, Muğla’ya kazandırılan hizmetlerin belirli bir zümre için değil herkes için olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“Ülke içinde ne kadar zenginleşirsek, ne kadar sosyal refaha erersek bu hepimize katkı sağlayacak. Yapılan yollar, evler, hastaneler, bütün hepsi refah ve mutluluk için. Belli bir kesime hastane veya ev yapmıyoruz. Şuan bir köye gidiyorsunuz, 500 nüfuslu bir köyde en az 100 tanesi ya yaşlı bakım hizmeti alıyor ya engelli bakım hizmeti alıyor ya engelli maaşı alıyor ya yaşlılık maaşı alıyor. Son 15 seneden beri kendi toplumun içerisindeki yaşlısına, engellisine, garibanına bakan bir hükümet anlayışımız var. Bunu da ileriye götürmeye çalışıyoruz.”
“Milletvekiliği Yapıyorsam Bu Cumhuriyet ve Bayrak Sayesinde”
Geçtiğimiz haftanın 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Çanakkale Şehitlerini Anma Haftası olduğunu hatırlatan Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çanakkale Zaferi, benim için çok şey ifade ediyor. Çünkü Laz’ı da vardı, Kürd’ü de vardı, Çerkez de vardı. Ben Karadeniz kökenli biriyim. İstanbul’da doğdum Beykoz’da. 25 yıldan beri bu toprakların ekmeğini yiyorum ve babam işçi. Arkamda sermaye yok. Arkamda hiçbir güç yok. Nihat Öztürk olarak ben buraya gelip burada il başkanlığı yapabiliyorsam, bu ülkede milletvekilliği yapıyorsam, bu cumhuriyet ve bu bayrak sayesinde. Bizim derdimiz ne Kürt’le ne Çerkez’le ne de Laz’la. Laz’ı, Kürdü, Çerkez’i hatta daha da ileri gidelim. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı yerdir Çanakkale. Hep beraber savaşmışız. Oradaki en çok şehit veren üçüncü şehir Halep’tir. Halep neresi? Hani düşman gözü ile bakılıyor ya, ‘Suriye’den o geldi, bu geldi’ diye. Aynı Kürtler, Nevşehirliler, Giresunlular, Trabzonlular gibi Halep ve Şam benim Osmanlı topraklarımın içerisindeymiş. Cumhuriyetin temeli atıldığında, hani vatana sahip çıktıklarını söylüyor ya herkes, vatan, cumhuriyet, demokrasi, millet, birçoğu bunun lafını yapıyor. Biz bunun gerçeklerini ortaya koyuyoruz. Sonuç itibariyle bizim onlarla bir akrabalık bağımız var. Kürtlerle olduğu gibi, Lazlarla olduğu gibi, Araplarla olduğu gibi. Başkalarının umurunda olmayabilir. Biz iktidarız, devletiz. Devlet oradaki kardeşlerimize yardım elini uzattı. Şuan yaklaşık 2 milyon 600 bin kayıtlı Suriyeli kardeşimiz aramızda. Bunların 300 binine bakıyoruz biz. Aynı doğuda Hakkari’sinde, 100 bin nüfuslu şehrin 70 binine sosyal hizmetlerden yardım yaptığımız gibi. Bunlara yardım yapıyoruz.”