Fethiye ile Ölüdeniz arasında terkedilmiş bir Rum köyü olan Kayaköy’de, deniz, doğa ve sanatla iç içe tatil anlayışının merkezi haline gelen Kayaköy Sanat Kampı, mistik havasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Deniz, kum, güneş tatil anlayışından sıyrılarak tatilcilere doğa ve sanat dolu tatil anlayışı sunan Kayaköy Sanat Kampı, bu yılda geçmiş yıllara göre büyük ilgi görüyor. Daha önce otellere giderek daha rahat tatil yapacaklarını düşünen tatilciler, sanat kampına uğradıktan sonra bu düşüncelerinden vaz geçiyor. Türkiye’nin birçok şehrinden sanat kampına gelen tatilciler, büyükşehrin kalabalığını, iş stresini sanat kampında atıyor.
Uluslararası katılımcılara da açık olan Kayaköy Sanat Kampı’nda kamp dönemleri güne genellikle yoga yapılarak başlanıyor. Köy kahvaltısından sonra atölye çalışmaları başlıyor ve öğle yemeğine kadar yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Fotoğraf, seramik, mandala, ritim, ahşap oyma, go, resim, kilim dokuma, ebru, batik, deri, makrame, yoga gibi çeşitlerin olduğu atölye çalışmalarından istediğinizi seçebiliyorsunuz. Atölye çalışmaları sona erdiğinde ise yakın çevredeki doğal ve tarihi alanlara deniz keyfiyle sonlanan yürüyüşler düzenleniyor. Son yıllarda özellikle büyükşehirden kaçmak isteyenlerin uğrak yeri haline gelen Kayaköy Sanat Kampında hem tatil yapıyorsunuz hem de yeni şeyler öğreniyorsunuz.
İzmir’den Kayaköy Sanat Kampına tatile gelen ve ritim atölyesine katılan Ceylin Özgür; “Burada doğa ve sanatla iç içeyiz. Bunun dışında çok samimi bir ortam var. Buraya ilk defa geldim ama atölyelerimi seçerken bile seneye şu atölyeye giderim diye düşünüyorum. Burada hem eğleniyorsunuz, hem dinleniyorsunuz hem de yeni şeyler öğreniyorsunuz” dedi.
İstanbul’dan Kayaköy Sanat Kampına gelen Melike Yılmaz, ilk defa sanat kampına katıldığını belirtti. Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine buraya geldiğini ve oldukça sevdiğini ifade eden Yılmaz; “Buraya gelirken hangi atölyeye gideceğim net değildi. Seramik atölyesini seçtim ve çok doğru bir karar almışım. Çok keyif alıyorum. İstanbul’un stresini atıyorum. Oldukça mistik bir havası var” diye konuştu.
Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine İstanbul’dan gelen Aylin Yazıcı; “Daha önceki yıllarda tatil için otele giderdik. Sanırsın ki orada rahat edeceksin. Ama buranın verdiği rahatlık otellerde yok. Çocuklar içinde çok güzel bir ortam var” dedi.
İstanbul’dan gelen Çağrı Çakır; “Burada çok farklı duygular içerisinde kalıyorsunuz. İstanbul’da tüm hayalini kurduğum şeylerin çoğunu burada yaşadım. Bu kadar güzel şeyleri bir haftaya sığdırabiliyorsunuz. Buraya ilk gelişim ama seneye yine geleceğim” ifadelerini kullandı.
İzmir’den gelen ve yoga atölyesini seçen Elif Yürekli; “İlk defa geliyorum. Çok memnunum. Bitmesini istemiyorum” dedi.