Hayvan Yardım Eğitim Destek Derneği HAYED tarafından “Hayvan Koruma Kanununun” yasallaşması amacıyla imza kampanyası başlatıldı. Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi önünde başlatılan imza kampanyası 7 gün sürecek.
HAYED derneği başkanı Gökçen Gökmen Bayram imza kampanyası ile ilgili yapmış olduğu açıklamada “Bildiğiniz gibi en son Seydikemer’de bir köpeğin iple arabaya bağlanarak yerlerde sürüklenmesiyle gerçekleşen olaydan sonra düğmeye bastık. Hayvanlara eziyet yapanların hapis cezası alabilmesinin önünü açan hayvanları koruma kanunun yürürlüğe girmesi için imza kampanyası başlattık. İmza kampanyamız 7 gün sürecek. Tüm Fethiyelileri ve herkesi FBKM önüne kurduğumuz standa imza atmaya davet ediyorum” dedi.
“HAYVANA EZİYET EDEN İNSANA DA EDER”
Açıklamasına davet eden HAYED derneği başkanı Gökçen Gökmen Bayram “Bizler, yaşam hakkının tüm evrensel değerlerin en üstünde, vazgeçilmez mutlak korunması gereken bir değer olduğunu bıkıp usanmadan dile getirmeye devam ediyoruz. Yaşam hakkı, sadece biz insanlar için değil doğada tüm canlıların, hayvanların, ağaçların, uçan kuşların, tüm doğanın hakkıdır. Daha Sapanca’da ormanlık alanda hunharca kolları, bacakları, kuyruğu kesilerek ölüme terk edilen yavru köpeğin acısı yüreklerimizde iken bundan birkaç gün önce Seydikemer ilçesinde bir aracın arkasına bağlanarak sürüklenen işkence ile can çekişen köpeğin de hissettiği acıyı acımız olarak hissettik. Hayvana eziyet eden insana da eder. Gücü yettiğine acımasızlaşan bu caniler, küçüklere, savunmasızlara kısacası tüm insanlığa karşı bir tehlikedir. Sadece cezalandırılmaları sorunu tek başına çözmeyecektir. Bizler aynı zamanda diğer türlere empatiyi güçlendirecek eğitimin de bir diğer ihtiyaç olduğunun farkındayız. Artık yeter! “Hayvanları Koruma Kanunu” derhal yasallaşarak yürürlüğe girmelidir. Hayvanlara kötü müdahalelerde bulunanlar, onları öldürenler ve işkence ile hayvanların acı çekmesine sebep olanlar yargılanmaları ve etkili cezalara çarptırılmalıdır. Hayvan hakları alanında acilen “doğru-yeterli-uygulanabilir” yasal düzenlemelerin yapılması zorunludur.
Bu çalışmaya geçmişte yaptığı gibi bugün de katkı sunmaya hazır olan bizler şu önerilerimizi tüm siyasilerin ve kamuoyunun dikkatine sunuyoruz: Avrupa’da olduğu gibi, hayvanlara kanunen “hukuki statü” tanınmalı; hayvanlar “Mal” değil “Can” kabul edilmeli, Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın, tüm hayvanlar eşit ve adil yasal güvence altına alınmalı, Hayvanlara karşı sadece bazı şiddet ve kötü muamele eylemleri değil, tüm eylemler “Kabahat” olmaktan çıkartılıp “Suç” olarak tanımlanmalı, Hayvanlara karşı işlenecek suçlar, caydırıcı ve önleyici nitelikte hapis cezası yaptırımına tabi tutulmalı, Getirilecek cezalar “para cezasına ve seçenek yaptırımlara çevrilemeyecek nitelikte” belirlenmeli, Bu suçlar, yasa tasarısı taslağında düzenlendiğinin aksine “şikâyete bağlı suç” olmamalı. Şikâyet hakkı da sadece belirli kişi ve kurumlara özgülenmekten çıkartılarak, kamu davası niteliğinde belirlenmeli, Hayvan severlere kapılarını kapatan İl ve İlçe belediyesi barınaklarına ve barınak personellerine ilişkin cezai yaptırım getirilmeli. Denetim koşulları yeniden düzenlenmeli, Belediyelerin toplama eylemlerinin yasal sınırları ve müeyyideleri net olarak belirlenmeli, Ormana terk edilen sahipsiz hayvanların yaşam koşulları düzenlenmeli, Hayvanların üretim, ticaret ve satışı yasaklanmalı, Yasak ırk kapsamında bulunan köpeklere ilişkin yeniden düzenleme yapılmalı, Tüm Türkiye’de Fayton işkencesi sonlandırılmalı, Hayvanlara karşı işlenen suçları kovuşturmakla görevli polis teşkilatı oluşturulmalı, Canlı hayvan dövüşü, sirk, hayvanat bahçesi, yunus/penguen parkları kaldırılmalıdır.
Mevcut düzenlemenin hayvanlara karşı işlenen suçları engellemeyi yetmediğini tüm toplum olarak görmekteyiz. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır ve tüm hakların üstündedir. Hayvanlara hakları teslim edilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu nedenlerle yukarıda saydığımız içerikteki yasal düzenlemenin en kısa zamanda gerçekleştirilmesi için bir imza da siz verin” dedi.