ÖZGÜRCE
Hastanede Durak Olacak Mı?…
Özcan Özgür
Geçen hafta kaleme aldığım “Nahal Olcek Bu Araştırma Hastanesi?” başlıklı yazımda sizlerden gelen soruları paylaştım;
Üniversite Hastanesi yeni binası ne zaman hizmete girecek?
Ek bina için ihale yapıldı mı?
Taksi Durağı var mı?
Hasta yakını hastanesi olacak mı?
Kafeterya, restoran, berber hizmeti yaratılacak mı?
Kavşak düzenlemesi nasıl bir düzenleme? Yaveş yaveş, hepsi de olugide…Ne demişler?
Göç yolda düzelirmiş… Bazen dağılırmış da… İnşallah hayırlısı olur…
Yukarıda sözünü ettiğim 20 Şubat 2017 tarihli yazıma ANAVATAN Partisi Fethiye eski İlçe Başkanı Hasan Sertel yorum yaparak katkıda bulundu. Şöyle:
“Bu günkü yazınızı okudum. Yazdıklarınız hayal değil. Fethiye Devlet Hastanesinin helikopter pisti var. Ben Anavatan Partisi İlçe Başkanı (Mesut Yılmaz zamanı) iken 100 yataklı hastaneyi 200 yatağa çıkardım. Helikopter Pisti ilave ettirdim. Şimdi hastane yetmiyor. İlave poliklinikler için uğraş veriyorlar. Antalya Tıp Fakültesi Hastanesi yakınında Büyük Şehir Belediyesi apartmanlar kiralamış. Hasta yakınları kalabiliyor. Yan hizmetlerde var. Yani senin önerilerini hayata geçirmişler. Her hastaneye gerekli. Başarılar.”
Hasan Sertel’in yorumunda iki nokta dikkat çekici.
Hatta üç nokta…
Üçüncüden başlayalım. Sertel’in “Şimdi hastane yetmiyor” sözünden.
Eğer “Yaveş yaveş, hepsi de olugide…” dersek, “Osun vasın” diye kabullenir isek, çok değil 10-15 yıl sonra yeni üniversite hastanesi Muğla’ya yetmeyecektir…
Ama dert etmesek te olur… Nasıl olsa Hasan Sertel gibi siyasetçileri yetiştiren Fethiye nasıl olsa 15 yıla kadar üniversite hastanesine de sahip olur!
Birinci nokta da aslında bu… Fethiye’nin “siyasi gücü”…
Düşünün bir kere, Mesut Yılmaz zamanında Fethiye İlçe Başkanı hastaneye pist yaptırıyor. Kutlamak lazım. Bizde de öyle ilçe başkanı olsa alkışlarız…
Üçüncü dikkat çekici nokta da Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin uygulaması…
Ne dersiniz, bizimki de yapar mı?
Yazılarımı Fethiye’den takip ettiğini belirten sayın Hasan Sertel, bu ayın ilk günlerinde ele aldığım “hastane yazılarım” ile ilgili de yorumda bulunmuştu.
Söze “Mesut bey (Yılmaz) zamanında Anavatan Partisi’nin ilçe başkanıydım. Yapılmakta olan Devlet Hastanesi 100 yataklı idi. Olağan Üstü gayret göstererek yatak sayısını 200’e çıkardım. Helikopter pisti ilave edildi. 18 yıl sonra şimdi 30 uzman hekim, 15 poliklinik odası var. İlave gerekiyormuş. Yapamıyorlarmış. Ben konuya el atacağım.” diye başlayan Sertel şöyle devam etmiş:
“Gelelim Muğla’ya. Fethiye’de, daha doğrusu tüm Muğla’da anjiyo ve siten ünitesi yok. Buna benzer birçok ihtiyaç çevre illerden karşılanıyor. Örneğin bevliye servislerinde yeni yöntemlerle taş kırma ünitesi yada dişle ilgili son teknoloji ve uzman eksiği var. Kayın validem Muğla Devlet Hastanesi’nde göz ameliyatı oldu, virüs kaptı. Kaybettik. Ben böbrek taşı için uğradım. Fiziki şartları gördüm kaçtım. Antalya’da idrar yolundan girerek taşları aldılar. Muğla Devlet Hastanesine odalara sedye bile giremiyor. Eski hastaneler birleştirilerek bir ucube yaratılmış. Muğlalılar adına üzüldüm. Şimdi buraya ne yapılacağı soruluyor. Muğla hızla gelişiyor. İlçelerinde sağlık ve eğitim için yatırım yapılacak alan yok. Tekrar son teknoloji ile içinin de doldurulduğu bir hastane yapılmalı. Sağlıcakla kal.”
Öncelikle Hasan beyin annesi için rahmet dileriz. Cennet mekanı olsun…
Tespitlerine katılırsınız, katılmazsınız, ama Hasan Sertel’in eleştiri ve önerisinin ne kadar iyi niyetli olduğu da ortada…
Hastanemizde anjiyo yapılıyor mu bilmiyorum, ama böbrek taşı kırıldığını, idrar yolundan girilip taş alındığını ve prostat kanseri başta olmak üzere pek çok operasyonun başarı ile yapıldığını biliyoruz.
Ancak hastanemizin fiziki durumu da gerçekten ürkütücü…
Sertel’in “Muğla hızla gelişiyor. İlçelerinde sağlık ve eğitim için yatırım yapılacak alan yok.” tespiti de yerinde bir tespit.
Seydikemer’den Turgutreis’e Muğla büyük bir coğrafya gibi dursa da önümüzde, “Menteşe” adı verilen il merkezi gerçekten de ilimizin tam merkezinde.
İl merkezini eğitim ve sağlıkta hem çözüm hem de gelişim merkezi haline getirip, planlamakta yarar var…
Bu kadar kasmamızın alemi yok.
Hepimiz kabul edelim ki Muğla’da eğitim ve sağlıkta fiziki çözüm ve gelişimin tek adresi var, o da Karadağ…
Karadağ bu anlamda planlanıp, imara açılmalı.
Geçenlerde bir yazımda belirtmiştim, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasında hala süren davalar var. Sıkıştıkça Bakanlığa koşmayı bırakalım artık…
Önceki gün temel atma ve açılış törenleri için ilimize gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’ndan bir dahaki gelişinde bunu istemeliyiz.
Üniversite hastanemizin yapımı devam eden yeni binası ile ilgili en çok sorulan sorulardan birisi “taksi durağı” meselesi idi…
Bu konuda geçen ayın ilk günlerinde Muğla Kamyoncu, Otomobilci ve Şoförler Esnafı Odası Başkanlığı tarafından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü’ne bu konuda başvuru yapılmış.
Başvuruda başka üniversitelerde araştırma yaptıkları, buna göre her üniversite hastanesinin bir durak yeri ayırdığının görüldüğü ve Odalarına da benzer kolaylığın sağlanmasını istemişler.
Tabi Araştırma Hastanesi’nin yeni binası, yeri üniversitenin değil, Sağlık Bakanlığı’nın…
Muğla Kamyoncu, Otomobilci ve Şoförler Esnafı Odası Başkanlığı’na yanıtı Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Muğla İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği vermiş. Şöyle;
“Söz konusu hastanemiz yapım aşamasında olduğundan, kavşak, üst geçit, ve yan yol çalışmaları devam etmektedir. Bu sebeple talebe yönelik bir planlama ve alan tahsisi yapılamayacağını…”
Yanıt açık. “Evet” denmemiş, “Hayır” da denmemiş.
Benim anladığım, “hele bir çalışmalar tamamlansın, hastane hizmete açılsın” denmiş…
Kavşak düzenlemesi nasıl olacak diye merak ediliyordu, Genel Sekreterliğin açıklamasında “kavşak, üst geçit, yan yol” dendiğine göre, galiba Devrant’ta ikinci “köprülü kavşağa” sahip oluyoruz!
Geçenlerde ŞOV TV’de bir yarışma programında “Dubaları ile ünlü bir şehrimiz” diye sorulmuş. Yanıt “Muğla” olmuş… Eh bundan sonra “Köprülü kavşaklarımızla da ünleniriz…