İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki kız çocuğuna yapılan şiddet olayı tüm yurtta olduğu gibi Fethiye’de de büyük bir tepkiyle karşılandı. Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği olayla ilgili kınama açıklaması yaptı. Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür ve Sanat Merkezi önünde yapılan kınama açıklamasına; Fethiye Belediye Başkan yardımcısı Oğuz Bolelli ve CHP’li meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, CHP Fethiye Kadın Kolları yönetimi, Fethiye Çocuk İstismarını Önleme Derneği yöneticileri, Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği gönüllüsü Nur Deniz Toklu Topçuoğlu tarafından yapılan basın açıklamasında sonra eyleme katılan grup “Çocuk İstismarına Hayır”, “Şiddete hayır”, Çocuk Bedenime Dokunma” sloganları atarak olayı alkışlarla protesto ettiler. Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği gönüllüsü Nur Deniz Toklu Topçuoğlu açıklamasında “Son günlerde art arda çocuklara yönelik istismar vakalarına tanık oluyoruz ve her birinde en başından yüreğimiz yanıyor. Şiddet çok değişik biçimlerde yinelenerek ve katlanarak karşımıza çıkıyor. En son İstanbul Küçükçekmece’de 4 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edilmesi ile şiddet yine karşımızda. Bizler her zaman olduğu gibi bugün de şiddetin karşısındayız ve sonlanması için var gücümüzle mücadeleye hazırız.
Henüz 4 yaşındaki bir çocuğa cinsel arzu duymak, duyabilmek normal karşılanması gereken bir durum değildir. Bunun bilincinde olmamıza rağmen cinselliğin bireyler ve devlet tarafından ayrı ayrı tabu kabul edilip bastırıldığı toplumumuzda bu olay ne ilktir ne de maalesef son olacaktır. Yaşanan her olay sosyal duyarlılığa sahip her vatandaş için endişe uyandırmakta, mevcut korkuları arttırmaktadır. Ülkemizde çocuğa yönelik cinsel istismar olayları toplum ve devlet eli ile örtbas edilmekte iken son olayda kamuoyunun fail ya da faillerin yakalanması ve adli sürecin bir an evvel başlatılması yönündeki baskısını önemsiyoruz. Toplumun cinselliği ayıplayan, aileyi kutsayan yaklaşımı çocuklarımızın susmasına ve istismarcıların güçlenmesine yol açmaktadır.
Çocuklarımızın güvenli bir hayat sürdürmeleri toplumsal değer yargılarımızdan önce gelmelidir. Erkek egemen bir toplumda, erkek şiddeti ile çocuğun cinsel istismarı arasındaki bağı görmek ve görünür kılmak zorundayız. Cinsel istismar ve tecavüz cinsellik değil; cinsel şiddettir. Toplumumuzda tecavüz suçu failleri; cinsel dürtü ile değil, şiddet uygulamaya hakları olduğu inancı ile hareket etmektedirler. Bu nedenle mesele, cezaların artırılmasından önce uygulanmasıdır. Cinsel istismar olaylarının pek çoğunun daha soruşturma bile başlatılmadan örtbas edilmesi, çocuğun doğruyu söyleyip söylemediğinin araştırılarak daha çok örselenmesi ve susmak zorunda bırakılması, çocuğun rızasının olup olmadığının tartışılması ve toplumsal değer yargılarının da katkısı ile devlet eli ile çocuğun evlenmeye zorlanması adalet sistemimizin utanç kaynağıdır. Bu kara lekenin silinmesi için Cinsel şiddeti olumlayan ve sıradanlaştıran politikaların tamamının ortadan kaldırılması zorunludur. Gerek çocukların gerekse toplumun adaletin sağlanacağı ve verilecek cezaların uygulanabilirliği konusunda devlete olan güveninin tam olması gerekir.
Çözüm önerimiz ise öncelikle cinselliğin tabu olmaktan çıkarılması ve çocuklara cinsellik eğitimi verilmesidir. Toplumsal farkındalığın arttırılması için çeşitli çalışma grupları oluşturulmalı ve toplumun her kesimine bilinçlendirme eğitimleri yapılmalıdır. Mecliste yalnızca çocuk alanında çalışacak bir komisyon oluşturulmalı ve çocuğun üstün yararının politik hedeflerin üstünde yer almalıdır. Basın yayın organlarını daha işlevsel kullanmalı ve ikincil mağduriyeti önlemek adına mağdur çocuklar üzerinden değil failler üzerinden haberler yapılmalıdır. Meydana gelen olaylarda istismarcıların ceza aldıkları hususunda görünürlük arttırılmalı, cezaların caydırıcılığına vurgu yapılmalıdır.
Bu ve benzeri önlemler en kısa sürede alınmalı ve yalnızca geçici olarak uygulanmak yerine süreklilik arz eden ilke haline gelmelidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da örgütlü ya da bireysel çabalarımız ile daima şiddetin, istismarcıların ve istismarı kucaklayan herkesin karşısında olacağız” dedi.