Ege Gazetesi Fethiye Bölgesi Haber Sitesi
Related Articles
Cumhuriyet Halk Partisi Fethiye Kadın Kolları ve bir grup partili, geçtiğimiz günlerde açılan Uğur Mumcu Anıtı önünde Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü dolayısıyla açıklamada bulundu.
Grup adına açıklamada bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Fethiye Kadın Kolları Başkanı Gülümser Oymak; “Öncelikle 1990’lı yılların başlarına, özellikle de 1993 yılına gidildiğinde dikkatimizi bir dizi “faili meçhul” cinayetler çeker.Ülkenin bu karanlık dönemi için adeta gizli bir el düğmeye basmış, aralarında Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun, Necip Hablemitoğlu, Çetin Emeç, Musa Anter gibi tanınmış gazeteci, yazar ve aydınların DA yaşamları sonlandırılmıştır. Sivas katliamı, Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şaibeli ölümü yine bu döneme rastlar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Fethiye Kadın Kolları Başkanı Gülümser Oymak açıklamasını şöyle sürdürdü: “Araştırmacı Gazeteci-Yazar kimliği ile bildiğimiz Uğur Mumcu da 28 yıl önce 24 Ocak 1993 günü evinin önünde saldırıya uğramış ve kalplerimizde sonsuzluğa uğurlanmıştır. Geçen 28 yıla karşın, Uğur Mumcu cinayetinin arkasındaki karanlık yapı “çözülemedi”.
Uğur Mumcu yu16 ŞUBAT 1971 gazetede, Atatürk’çülüğü, Şöyle tanımlamıştır,
Atatürkçülük (Kemalizm); Türk Milleti’nin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve ilmin rehberliğinde, Türk kültürünün Çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla, temel esasları yine Atatürk tarafından belirlenen devlet hayatına, fikir hayatına ve ekonomik hayata, toplumun temel müesseselerine ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir. Uğur MUMCU – (Devrim, 16 Şubat 1971 Ayrıca Uğur Mumcu’yu şu satırlarla ifade edebiliriz. Tam bağımsızlıkçı, antiemperyalist, antikapitalist düşünce yapısıyla; her şeyden önce düşünce ve ifade özgürlüğünü, yani demokrasiyi savunan “Biz siyaset bakımından karşıtlarımıza özgürlük tanımazsak birer gizli faşistiz demektir.” düşüncesinde bir Aydın vatandaş; araştırmacı kimliğiyle, mesleğine sevdalı, halkın doğru bilgiyi edinme hakkını, basın hürriyetini sonuna kadar yaşam biçimi haline getirmiş cesur bir araştırmacı Gazeteci-yazar; “Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar cumhuriyete karşı ayaklanacaklar.” diyebilecek kadar ileri görüşlü bir AYDIN; “Gerçekte vicdan özgürlüğü, gerçekte demokrasi laik toplumda meydana gelir.” Düşüncesinde bir LAİK; “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz.” diyen bilimden yana bir AKIL sahibi; Bir kişye yapılan haksızlık, tüm topluma karşı işlenmiş suçtur. Susanlara insanlık suçuna katılmış olur”. Diyen toplumsal adalete inan bir insandır. Tüm bu değerleri yansıtan Şehit Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’yu ölümünün 28. Yılında Saygıyla anıyoruz.
Özgür ve bağımsız basın, özgür ve bağımsız bir toplumun varlığına işaret eder. Basının bağımsızlığı ve özgürlüğüne sahip çıkmak, kamusal sorumluluklarımıza sahip çıkmak anlamına da gelmektedir. İşte bu yüzden Uğur Mumcu’ya özgürlüklere inanan ve değer veren, tüm toplum kesimlerinin sahip çıkmaları çok önemlidir. Bu bağlamda, BURDA bulunan değişik kesimlerden gelen her bireyin, Uğur Mumcu şahsında, demokrasi değerlerini sahiplendiklerini, görmek, önemli ve büyük bir şeydir. Bir kez daha “Bir Keskin Kalem/Bir kırık gözlük /yürekli yiğitlere, Hatıran olsun “diyoruz. Seni, Düşüncelerini, Kalemini Ve Ölümünü Unutmayacağız Sevgili Uğur Mumcu…”
