Fethiye Dans Akademisine geldiğiniz zaman her yaştan ve her meslekten insanları görmek mümkün. Kickboks – muaythai antrenöründen gıda mühendisine, öğrencisinden öğretmenine, doktorundan avukatına, emeklisinden ev hanımına kadar hemen hemen tüm meslek dallarından kişiler dans öğrenmek için Ümit Bayramoğlu’na geliyor. Burada dans eğitimlerini alan kursiyerler haftada iki gün Paspatur Sokağındaki bir barda düzenlenen Salsa- Bachata dans gecesinde de öğrendiklerini pekiştirme fırsatı buluyor.
Aslen komşu ilimiz Denizlili olan dans eğitmeni Ümit Bayramoğlu, sporun birçok branşıyla ilgilendiğini ama dansın hayatında bambaşka bir yeri olduğunu söyledi. Fethiye’de 2014 yılında kurulan dans okuluyla onlarca kişiye dansı sevdiren Ümit Bayramoğlu, dünyanın en büyük dans festivallerinden biri olan İstanbul Uluslararası Dans Festivalinin yaz ayağını da Fethiye’de yapmayı hayal ediyor.
İlk dans dersinden sonra adeta kendini büyülenmiş gibi hissettiğini ifade eden Bayramoğlu, dansın kişiye kesinlikle özgüven kazandırdığını söyleyerek şöyle konuşuyor:
“Dansa başlamam Latin müziklerine olan ilgim ve dans etme hevesimle başladı. O dönemki ev arkadaşımı ikna etmeye çalıştım ama baktım ki imkansız gidip kendim tek başıma kayıt oldum. Her şey bir adım atmakla başladı. Ayrıca o dönemde manevi açıdan zor bir dönem geçiriyordum. İlk dans dersinden çıktıktan sonra zihin olarak çok rahatladığımı ve dans dersinde danstan başka bir şey düşünülemediğini anladım. O dönemde bu bana baya iyi gelmişti ve devam etmek istedim. Bir süre sonra, ilk başta bana çok farklı gelen Latin müziklerinden keyif almaya ve dans etmenin ne kadar özel bir duygu olduğunu anladım. Eğitmen olma hedefim yoktu uzun bir süre. Bir gün dans okulunda erkek asistan ihtiyacı oldu ve ben girdim derse. Sonrasında öğrendikçe eğitmen ve Djlik kariyerim başladı. Hala ikisini de keyifle icra etmekteyim.”
Fethiye Dans Akademiyi 2014 yılında aile dostu da olan Meriç Kadirhan ile birlikte kurduklarını belirten Bayramoğlu; “Fethiye Dans Akademisini 2014 yılının son aylarında, yakın aile dostum olan, bugüne kadar bana hep destek olan, salon sahibi Meriç Kadirhan ile kurduk. Latin dansları ağırlıklı bir kurumuz. Fakat bütün branşlarda eğitmenlerimiz var. Şuan başlangıç-orta-ileri ve ayrıca gösteri/show sınıflarımız var. Yakında ilk gösterimizi sergileyeceğiz” dedi.
BAYRAMOĞLU: “BİR YABANCIYLA DİLİNİ BİLMEDEN DANS EDEBİLİRSİNİZ”
Dans öğrenmenin bilinenin aksine çok kolay olduğuna dikkati çeken Bayramoğlu, “Sosyal Latin Danslarının (yani hobi olarak) dünya üzerinde tavsiye edilen yaş aralığı 15-65’dir. 15 yaş altı için ileriye dönük daha profesyonel çalışmalar tavsiye ediyoruz. Ayrıca öğrenilmesi birçok branştan daha kolay olduğunu belirtmek isterim. Kimse ilk derste İngilizce veya başka bir dil konuşamazken, ilk dans dersinden sonra temel seviyede olsa bir parça dans edecek kadar öğrenirler ve asıl bu dil evrenseldir. Ve dünyanın her yerinde konuşabilirsiniz yani bir yabancıyla dilini bilmeden dans edebilirsiniz” diye konuştu.
Fethiye’nin dansa olan ilgisinin az olduğunu ancak sabırla hareket ederek dansı seven kişileri bulup, onlara dansı sevdirdiklerini ifade eden Bayramoğlu; “İleride Fethiye’de büyük bir dans festivali yapacağız. Bu festival dünyanın en büyük dans festivallerinden biri olan İstanbul Uluslararası Dans Festivalinin yaz ayağı olacak” şeklinde konuştu.
BAYRAMOĞLU: “DANS KİŞİYE ÖZGÜVEN KAZANDIRIR”
Dans etmenin bedensel ve ruhsal olarak insanlara birçok faydası olduğunun altını çizen Bayramoğlu, her şeyden önce kişiye özgüven kazandırdığını vurguladı.
BAYRAMOĞLU: “MÜZİK DEVAM ETTİKÇE PİSTTE DANS ETMEYE DEVAM EDİN”
Dans etmek isteyenlere tavsiyelerde de bulunan Bayramoğlu; “Sabırlı, saygılı olmalarını, bu kültürü gelenekleriyle birlikte yaşatmalarını, dansa olan ilgi ve isteklerini ölçülü bir şekilde zamana yayıp keyif almalarını ve bir hedef koymalarını tavsiye ederim. Müzik devam ettikçe pistte dans etmeye devam edin” dedi.
Kickboks – muaythai antrenörü İbrahim Tuncol, yıllardır dans ediyor. Boş vaktini değerlendirmek için dans öğrenmeye karar verdiğini anlatan Tuncol; “Çalıştığım spor salonunda dans etmeye gelen insanlar görüyordum. Boş vaktimi yeni bir şeylerle değerlendirmeyi düşünerek katıldım. İlk başta müzik çok yabancı geliyor, alışması zordu hala bazı müzi
klere alışamadım J Ama daha önce hep dans etmek isterdim. Biraz utanırsın, yapamam falan rezil olabilirim ya da o tarz düşünceler seni rahat hareket etmeni engeller böyle bir durumdan ilerledim” diye konuştu.
TUNCOL: “DANS ETMEK KADINA NASIL DAVRANMAMIZ GEREKTİĞİNİ ÖĞRETTİ”
Dans etmenin sosyal çevresini geliştirdiğini ve yeni arkadaşlıklar kazandırdığını belirten Tuncol; “Dans ederken çok eğleniyorum ve beni rahatlatıyor. Dans etmek bana çok şey kattı. Ben sürekli yaptığım spordan dolayı sertliğe önem verirdim. Karşımdaki insanlara karşı öncelikle biraz daha nazik olmayı ve dans partnerle yapıldığı için bir kadına nasıl davranmanız gerektiğini öğretti” dedi.
Dans Akademisine 5 ay önce geldiğini ve kısa sürede dans etmeyi öğrendiğini belirten Gıda Mühendisi Nurhilal Göçer; “Hep içimde dans etme isteği vardı ama bunu bir türlü uygulamaya geçirememiştim. En sonunda dayanamadım ve kendimi dans kursunda buldum. Dans ederken kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum. En güzel yanı da o an hayata dair diğer her şeyi unutuyorum, sadece müziği hissediyorum. Dans etmek, dansın dışında da birçok şey kazandırıyor insana. Bana bir sürü güzel insan kazandırdı” dedi.
Fizik öğretmeni Yener Yesun da; “Dans etmeye üniversite yıllarında başladım. Fethiye’ye gelince bırakmadım, devam ettim. İş yoğunluğundan dolayı kesintiye uğrasa da fırsat buldukça kursa ve salsa gecelerine katılmaya çalışıyorum. Dans ederken müziğin hoş ve eğlenceli ritmiyle, gündelik hayatin stresinden, keşmekeşliğinden uzaklaşıyorum. Dans beni dinlendiriyor ve yeni arkadaşlar kazandım” dedi.