Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nde 24 Kasım 2016 tarihinde bir mobilya atölyesinin iç kısmında yanan ateşe tiner dökülmesi sonucu meydana gelen patlamada ağır yaralanan 18 yaşındaki Akif Can Aygün ambulans helikopter ile sevk edildiği Antalya Akdeniz Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 60 gün tedavi edilmesine rağmen hayatını kaybetmişti. Akif Can Aygün’ün ölmeden önce babası Hasan Aygün’e adeta yalvararak ”Baba bunlar bana hiç acımadılar. Ben ölürsem mutlaka şikayetçi ol. Şikayetçi olmazsan iki elim iki yakandadır. Çünkü ben yanarken benim alevleri söndürmek için bir bardak su atmadılar. Atölyeyi söndürmeye çalıştılar. ” dediği iddia edildi. Genç yaşta vefat eden Akif Can Aygün’ün babası hukuk mücadelesi başlatarak işyeri sahibi hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dava açıldı.
Seydikemer İlçesi’nde 24 Kasım 2016 tarihinde bir mobilya atölyesinin iç kısmında soğuktan korunmak için yakılmak istenen sobaya çalışanların isteği üzerine 18 yaşındaki Akif Can Aygün’ün döktüğü tinerle meydana gelen patlamada Akif Can Aygün yanarak yaralanırken önce Fethiye’de özel bir hastaneye ardından hava ambulansı ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti. Vücudunun yüzde 40’tan fazlasının alev yanığı ile yanması sonucu tam 60 gün tedavi gören Akif Can Aygün tüm müdahalelere rağmen 23 Ocak 2016 tarihinde vefat etti. Genç yaşta hayatını kaybeden Akif Can Aygün’ün vefat etmeden önce babasına söylediği sözleri yürekleri dağladı.
”OĞLUMUN ALEVLERİ YERİNE İŞYERİNİN ALEVLERİNİ SÖNDÜRMÜŞLER”
Acılı baba Hasan Aygün oğlunun bu isteği üzerine başlattığı hukuk mücadelesinde işyeri sahibi M.D. hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan Fethiye Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmasını sağladı. Acılı baba Hasan Aygün oğlunun tedavisi sırasında bilincinin sağlam olduğunu, ifadesinin alınmasını istemelerine rağmen alınmadığını iddia ederek işyeri sahibinden davacı olduğunu kaydetti. Acılı baba Hasan Aygün ” Ben oğlumu meslek öğrensin diye olaydan bir ay kadar önce bu işyerine vermiştim. Oğlum 24 Kasım 2016’da bu işyerinde kaza geçirdi. O gün işyerinde çalışan diğer kişiler ısınmak için ateşi yak demişler. Oğlum ateşi yakmaya çalışmış. Ancak yanmamış. Tiner tenekesini göstererek tiner dök demişler. Oğlum da dökünce patlama meydana gelmiş. Bu patlamada oğlum yanarak yaralanmış. Önce Fethiye Özel Letoon Hastanesi’ne oradan ambulans helikopter ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti. 60 gün hastanede kaldıktan sonra vefat etti. Oğlum ölmeden önce bilinci yerindeydi. İfadesini almalarını istedim ancak almadılar. Oğlum ölmeden önce bana ” Baba bunlar bana hiç acımadı. Bunlardan şikayetçi ol. Sen de acıma. Eğer şikayetçi olmazsan iki elim iki yakandadır. Şikayetçi olacaksın. Olay anında ben alevler içinde yanarken onlar atölyeyi söndürmeye çalıştı. Bana bir bardak su bile atmadılar. ” dedi. Ayrıca çocuğumun ağzından ifade alınması için şikayetçi olup ilgililere de müracaatta bulundum. İfadesini de almadılar.” diye konuştu.
DAVA AÇILDI
Baba Hasan Aygün Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının işyeri sahibi M.D. hakkında Fethiye Asliye Ceza Mahkemesi’nde taksirle ölüme neden olma suçundan dava açıldığını da belirtip ” Hazırlanan iddianamede her ne kadar ölenin yaralanması ile vefat ettiği tarihler arasında iki aylık bir zaman dilimi geçmiş olsa da ölümün 24 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşen patlama sonucunda oluşan yanıklar sebebi ile meydana geldiği ve bu nedenle ölenin yaralanma nedeni ile kesin ölüm sebebi arasında bağ oluşması işyerinde gerekli güvenlik önlemleri ve tedbirlerinin alınmasını sağlamayan işyeri sahibinin taksirli bir şekilde Akif Can Aygün’ün vefat etmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından taksirle ölüme neden olma suçundan yargılanmasını istediler. Sonuna kadar oğlumun isteğini yerine getireceğim. Adalete güveniyorum.” ifadelerini kullandı.